Gökçeada Rum Gelenekleri

Meryem Ana Panayırı


Gökçeada'da her yıl 14-16 Ağustos tarihlerinde Rumlar tarafından düzenlenen Meryem Ana Panayırı, adanın en kalabalık olduğu dönem. Meryem Ana'nın ölüm günü olan 15 Ağustos'un anıldığı bu panayırda, Yunanistan'da ve başka ülkelerde yaşayan adalılar, onların çocukları ve torunları biraraya geliyor. Hiristiyan inanışında azizlerin ölüm günü şenlik gibi kutlanıyor.
Eskiden 14 Ağustos sabahı köyün gençleri evlerin kapılarını çalarmış. Kapıyı açanın üstüne su, un, domates, yumurta gibi şeyler atarlarmış. Bunun bir şaka olduğunu bildikleri için kimse darılıp gücenmezmiş.

Tepeköy, panayıra evsahipliği yapan köy. Hala devam eden geleneğe göre, 14 Ağustos akşamı hayvanlar kesiliyor ve kazanlarda pişiriliyor. 15 Ağustos'da köyün meydanına kurulan kazanlarda yemek, tatlı, şarap dağıtılıyor ve toplu halde yeniyor. Sonra dans, şarkılar başlıyor. Sabaha kadar eğlence devam ediyor.

Bu dönemde adayın ziyaret etmeyi düşünüyorsanız otel rezervasyonunuzu en az 1 ay önceden yapmalısınız!

Ev Şarabı

Eskiden Gökçeada'da hemen hemen her evde ev şarabı yapılırmış. Kendi bağlarından topladıkları üzümleri yıkayıp temizledikten sonra büyük bir tekneye koyar, ayaklarıyla ezerlermiş. Ezilen üzümler sonra ahşap fıçıya ya da küpe konulup ağzı sıkıca kapatılırmış. Mayalanması için 10-15 gün fıçıda bekletilirmiş. Sonra  süzülmesi için sepete dökülürmüş. Çöplerinden ayrılan şarap 1 aylığına tekrar başka fıçıya konulurmuş. Orada tortusunu bırakan şarap daha sonra başka bir fıçıya konulup uzun süre bekletildikten sonra içilirmiş. Gökçeada'da hala birçok Rum ev şarabı yapmaya devam ediyor. 

Misafir Ağırlama

Rumlarda misafir ağırlamak çok önemli. Eskiden misafirliğe haber verilmeden gidilirmiş. O yüzden evsahibi her an misafir gelebileceğini düşünerek kek, kurabiye, likör, şarap gibi ikram edeceklerini evde hazır tutarmış.
Hala devam eden geleneğe göre misafire ilk önce kahve yapılıyor, yanında ortasından badem çıkan incir reçeli ya da ev yapımı karadut likörü sunuluyor.

Paskalya Yumurtası

İlkbaharda kutlanan Paskalya Bayramı için özel yumurtalar hazırlanıyor. Eskiden tarlaların kenarında çıkan bir çeşit ot, köklerinden çıkarıp havanda dövülürmüş. Kaynar suyun içine atılan ot bir süre sonra kırmızı renk verirmiş. Bu doğal boya ile önceden haşlanan yumurtalar boyanırmış. Desen yapmak için boyalı suya atmadan önce yumurtanın üstüne yaprak yapıştırılırmış. Başka renklere de boyanan yumurtalar için kırmızı en çok tercih edilenmiş. Hz. İsa'nın kanını simgeleyen kırmızı rengin uğur getirdiğine inanılıyor.