Gökçeada'da Hayvancılık
Gökçeada'ya vardığınızda ilk dikkatinizi çekecek manzaralardan biri doğada serbestçe dolaşan koyun ve keçiler olacaktır. Başlarında bir çoban ve çoban köpeği ile dolaşmalarına alışık olduğumuz bu hayvanlar adada özgürlüklerini yaşıyorlar adeta. Adalılar ' Onların çobanı Allah' diyor. Doğal yolla ve floradaki bol kekikle beslenen bu hayvanların etlerinin lezzeti bir başka oluyor.
İmbros Koyunu sadece Gökçeada'da yetişen bir tür. Yüzyıldan fazla bir süredir yetiştirildiği söyleniyor. Bu koyunun en önemli özelliği döl ve süt veriminin diğer yerli türlere göre üstün olması. Gitgide azaldığı gözlenen İmbros Koyunu'nun, Gökçeada Kaymakamlığı'ndan bildirildiği üzere Hayvan Gen kaynaklarının korunması kapsamında 200 adedi, 6 yıllığına koruma altına alınmış.
Serbest dolaşan koyun ve keçileri yakalamak için şöyle bir yöntem uygulanıyor. 1 yıl boyunca özgürce dolaşıp, buldukları bitkilerle, kekikle beslenen hayvanlar Haziran ayında toplanıyor. Bunun için sahipleri 10-15 işçi tutuyor. Bunlar hayvanların etrafını tellerle çevirip, sıkıştırıyor. Yakalanan koyunların sayımı yapılıyor, yünleri kırıpılıyor, kesime gönderilecekler ayrılıyor ve kalanlar tekrar geri bırakılıyor. Koyunların üzerinde gördüğünüz kırmızı, yeşil, mavi renkli boyalar sahiplerinin kendi koyunlarını ayırt etmek için başvurdukları bir yöntem.
Bazen adada dolaşırken karşınıza tek başına dolaşan, tüyleri uzamış, yabanileşmiş koyunlar çıkacak, özellikle ormanlık bölgelerde. Belli ki onlar sürüden ayrılıp tek başına yaşamayı seçmişler. Sahibinden kaçarak özgürlüğününü ilan eden bu koyunları görür görmez tanıyacaksınız.
İmbros Koyunu sadece Gökçeada'da yetişen bir tür. Yüzyıldan fazla bir süredir yetiştirildiği söyleniyor. Bu koyunun en önemli özelliği döl ve süt veriminin diğer yerli türlere göre üstün olması. Gitgide azaldığı gözlenen İmbros Koyunu'nun, Gökçeada Kaymakamlığı'ndan bildirildiği üzere Hayvan Gen kaynaklarının korunması kapsamında 200 adedi, 6 yıllığına koruma altına alınmış.
Serbest dolaşan koyun ve keçileri yakalamak için şöyle bir yöntem uygulanıyor. 1 yıl boyunca özgürce dolaşıp, buldukları bitkilerle, kekikle beslenen hayvanlar Haziran ayında toplanıyor. Bunun için sahipleri 10-15 işçi tutuyor. Bunlar hayvanların etrafını tellerle çevirip, sıkıştırıyor. Yakalanan koyunların sayımı yapılıyor, yünleri kırıpılıyor, kesime gönderilecekler ayrılıyor ve kalanlar tekrar geri bırakılıyor. Koyunların üzerinde gördüğünüz kırmızı, yeşil, mavi renkli boyalar sahiplerinin kendi koyunlarını ayırt etmek için başvurdukları bir yöntem.
Bazen adada dolaşırken karşınıza tek başına dolaşan, tüyleri uzamış, yabanileşmiş koyunlar çıkacak, özellikle ormanlık bölgelerde. Belli ki onlar sürüden ayrılıp tek başına yaşamayı seçmişler. Sahibinden kaçarak özgürlüğününü ilan eden bu koyunları görür görmez tanıyacaksınız.