Gökçeada Restoran ve Kafeleri
Çoğu aile işletmesi olan Gökçeada restoranlarının en önemli özelliği, mutfaklarında çoğunlukla kendi ürettikleri zeytinyağı, kırmızı et, süt ürünleri, meyve-sebzeleri kullanmaları. Gökçeada’nın bozulmamış doğası yemeklerinin lezzetine de yansıyor. Özellikle ada etiyle hazırlanan yemeklerin tadına doyum olmuyor. Buharda oğlak, tandırda oğlak mutlaka tatmanız gereken yemeklerden.
Gökçeada'da gece hayatı oldukça sakin geçiyor. Adada gece kulubü tarzında bir mekan bulunmuyor. Akşamları genelde meyhane tarzı restoranlarda ve Kaleköy Limanı’ndaki bar ve çay bahçelerinde vakit geçiriliyor.
Son yıllarda turizmde görülen canlanma, Rum köylerindeki kafe ve restoran sayısını artmış. Otantik ortamları ve etkileyici manzaraları ile keyifle yemek yenilebilecek mekanlar bunlar. Köylerdeki restoran ve kafelerin çoğu sadece yaz sezonunda açık oluyor. Rum köylerinde, meydanda mutlaka bir kahve açık oluyor. Rum kahvelerinde frappe denilen Yunan kahvesi çok içiliyor. Gökçeada’nın adıyla özdeşleşmiş dibek kahvesini içmek için Zeytinliköy’deki kafelere gitmeniz gerekiyor. Buralarda dondurma ve sakızlı muhallebi de mutlak bulunuyor. Bademli ve Kaleköy’deki tüm restoranların yüksek konumlarından dolayı özelikle günbatımında muhteşem manzaraları oluyor. Tepeköy'de de artık 3 taverna hizmet veriyor. Bunlar genelde akşam yemekleri için uğrayabileceğiniz, bazılarında canlı müzik de olan mekanlar.
Gökçeada merkezi, restoran ve kafe sayısı olarak en zengin yer. Özellikle merkezde işbankasının trafiğe kapalı sokağı şirin kafe ve restoranları ile adanın en özgün sokaklarından birine döndü. Gündüz ya da akşam mutlaka uğranmalı...