Gökçeada'nın Coğrafyası

Gök­çea­da, Tür­ki­ye’nin en bü­yük ada­sı ola­rak 289.5 km2 yü­zöl­çü­müne ve 95 km. kı­yı şe­ri­di uzun­lu­ğu­na sahip. Ada­nın ku­zey-gü­ney uzun­lu­ğu 13 km., do­ğu-ba­tı uzun­lu­ğu 29,5 km. Ça­nak­ka­le Bo­ğa­zı’nın ku­zey­ba­tı­sın­da yer alan Gök­çea­da’nın ku­ze­yin­de Se­ma­di­rek Ada­sı, doğusunda Gelibolu Yarımadası, gü­ney­ba­tı­sın­da Lim­ni Ada­sı ve gü­ne­yin­de Boz­caa­da bu­lu­nu­yor.

Coğ­ra­fi ya­pı­sı çok en­ge­be­li ve vol­ka­nik küt­le­ler­den olu­şu­yor. Ada­nın %77’si dağ­lık, %12’si en­ge­be­li, %10’u ise ova. Ada­nın en yük­sek nok­ta­sı  673 mt. ile Do­ruk Te­pe­si.

Türk De­niz Araş­tır­ma­la­rı Vak­fı (TÜ­DAV)  ta­ra­fın­dan ada­nın de­niz ve ka­ra ala­nı için ön fau­na-flo­ra en­van­te­ri çı­kar­tı­la­rak 180 tür de­niz can­lı­sı tes­pit edil­miş. Ada­nın ku­ze­yin­de de­niz can­lı­la­rı açı­sın­dan ol­duk­ça zen­gin bir böl­ge, 1999 yı­lın­da Tür­ki­ye’nin ilk su­al­tı par­kı ilan edil­miş. Bu­ra­da her tür­lü su ürün­le­ri av­cı­lı­ğı ya­sak­la­na­rak sa­de­ce bi­lim­sel araş­tır­ma­la­ra açıl­mış.

Je­olo­jik Ya­pı

Gök­çea­da, genç je­olo­jik dö­ne­me ait ka­yaç­lar­dan olu­şu­yor. Ben­zer­siz je­olo­jik olu­şum­lar ve jeo­mor­fo­lo­jik ya­pı­lar gö­rü­lü­yor. Rüz­gar özellikle ada­nın dik ve sarp uza­nan kuzey  kı­yı­la­rın­da il­ginç şe­kil­ler oluş­tu­ru­yor. Bun­la­ra Kaş­ka­val Bur­nu(Pey­nir Ka­ya­lık­la­rı) ve Yıl­dız­koy’da rast­la­mak müm­kün. 

Vol­ka­nik bir ya­pı ha­kim ol­ma­sın­dan do­la­yı dev ka­zan­la­rı, su­al­tı ma­ğa­ra­la­rı, lav ka­ya­la­rı ve pon­za taş­la­rı ada­da çok­ça bu­lu­nan je­olo­jik ya­pı­lar. Ada­nın ku­zey böl­ge­sin­de fok­la­rın yaşadığı 5 ma­ğa­ra bu­lu­nu­yor. De­mir ma­de­ni ve gra­nit ada­da bulunan ye­ral­tı kay­nak­la­rı.

Su Kay­nak­la­rı

Gök­çea­da içme suyu bakımında kendine yeterli potansiyele sahip nadir yerlerden. Tat­lı su kay­nak­la­rı­nın çok­lu­ğu ba­kı­mın­dan adalar arasında Ege De­ni­zi’nde bi­rin­ci, dün­ya­da ise dör­dün­cü sırada. Ada­da 4 gö­let ve 1 ba­raj gö­lü bu­lu­nu­yor. Zey­tin­li­köy Ba­ra­jı ada­nın iç­me ve kul­lan­ma ih­ti­ya­cı­nı bü­yük öl­çü­de karşıladığı için gö­let­ler­den sadece ta­rım amaç­lı su­la­ma için ya­rar­la­nı­lı­yor. Ada­da akar­su bu­lun­mu­yor. Çok sa­yı­da de­re ise ya­zın ku­ru­yor. 

Gök­çea­da’da iyi ni­te­lik­li pek çok su kaynağı bu­lu­nu­yor. Ada­nın vol­ka­nik ya­pı­sı ye­ral­tı su­la­rı açı­sın­dan zen­gin ol­ma­sı­nı sağ­lı­yor. Adada dolaşırken yollar üzerinde memba suyu akan çok sayıda çeşmeye rastlayacaksınız.

TUZ GÖLÜ

Ada­nın gü­ney­do­ğu­sun­da sa­de­ce de­niz su­yuy­la oluş­muş, de­rin­li­ği or­ta­la­ma 1 met­re, eni 1 km. olan bir göl bu­lu­nu­yor. Ya­zın ku­ru­yan göl­de sa­de­ce in­ce bir ta­ba­ka ha­lin­de tuz ka­lı­yor. Bir za­man­lar ada hal­kı­nın tuz ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­yan göl­den, şim­di sa­de­ce kuş­lar fay­da­la­nı­yor. Göl­de bit­ki­le­rin çü­rü­me­siy­le olu­şan si­yah ça­mur, ba­zı has­ta­lık­la­ra iyi gel­di­ği dü­şü­nü­le­rek vü­cu­da sü­rü­lü­yor.

Tuz Gö­lü, su kuş­la­rı açı­sın­dan ba­rı­nak ve bes­len­me özel­li­ği ta­şı­yor. Bu­ra­da göç dönemlerinde fla­min­go, an­gıt, su­na, ör­dek tür­le­ri, yağ­mur­cun tür­le­ri, kum­ku­şu tür­le­ri ve mar­tı tür­le­ri­ne rast­la­nı­yor.  Ba­zı­la­rı dün­ya­da ko­ru­ma al­tı­na alın­mış olan bu kuş tür­le­ri­nin Gökçeada’yı seçmesi, adanın bozulmamışlığını gösteren bir diğer kanıt!

Flamingolar, Gökçeada’nın sadık ziyaretçileri. Hayvan türlerinin az olduğu ve sıradışı doğa koşullarının bulunduğu yerleri seçen bu kuşlar, tuzlu ve sodalı sığ sularda yaşıyorlar. Gökçeada’daki Tuz Gölü tüm bu ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklere sahip. Flamingolar göç yolları üzerinde olan adaya her sene ilkbahar ve sonbahar aylarında uğruyorlar. Doğa fotoğrafçılarının kaçırmaması gereken dönemler bunlar...

Bitki Örtüsü

Gök­çea­da’nın bit­ki ör­tü­sü, yer şe­kil­le­ri­ne ve ik­lim ya­pı­sı­na gö­re çe­şit­li­lik gös­te­ri­yor. Ada­nın ve­rim­li top­rak­la­ra ve bol su kay­na­ğı­na sa­hip ol­ma­sı bit­ki ör­tü­sü­nün zen­gin ol­ma­sı­nı sağ­lı­yor. Ada coğ­raf­ya­sına genel olarak bakıldığında or­man, ma­ki­lik ve zey­tin­lik alanlar dik­kat çe­ki­yor.

Ada­da­ki 30 bin dö­nüm ta­rım ara­zi­si­nin 7150 dö­nü­mü zey­tin­likten olu­şu­yor. Zey­tin ağaç­la­rı­nın ada­nın he­men he­men her ta­ra­fın­da ye­tiş­ti­ği gö­rü­lü­yor. Aralarında 300-400 yaşında asır­lık olan­la­rı­na da rast­la­nı­yor.
Gü­ney kı­yı­la­rı­nın rüz­ga­ra açık kı­sım­la­rı­nın, ge­ven de­ni­len di­ken­li ça­lı­lar­la kap­lı ol­du­ğu gö­rü­lü­yor. Ge­ven­ler ada­nın eroz­yon den­ge­si­ni sağ­layan önemli bitkiler.

İş­le­ne­bi­le­cek ta­rım alan­la­rı­nın bü­yük bö­lü­mün­de ta­rım ya­pı­lı­yor. Ye­tiş­ti­ri­len ürün­le­rin ço­ğun­lu­ğu­nu zey­tin, ta­hıl çe­şit­le­ri, üzüm, ay­çi­çe­ği, mı­sır, seb­ze ve yö­re­sel mey­ve­ler oluş­tu­ru­yor. Ta­rım alan­la­rı dı­şın­da me­şe, ah­lat, kı­zıl çam, karadut, badem, ceviz, ke­kik, bö­ğürt­len, ada ça­yı, ıh­la­mur gi­bi bit­ki­ler ya­ba­ni ola­rak ye­ti­şi­yor.

İklim

Gök­çea­da’nın gü­ney sa­hil­le­rin­de da­ha çok Ak­de­niz ik­li­mi, ku­zey sa­hil­le­rin­de ise Mar­ma­ra ik­li­mi gö­rü­lü­yor. Yaz­la­rı sı­cak ve ılık, kış­la­rı ya­ğış­lı ve so­ğuk ge­çi­yor. Kar ve don en­der ola­rak gö­rü­lü­yor.

Ada­nın ha­kim rüz­gar yö­nü ku­zey­do­ğu olup(poy­raz) se­ne­nin or­ta­la­ma 300 gü­nü rüz­gar­lı ge­çi­yor. Sı­cak­lık kış ay­la­rın­da or­ta­la­ma 7, yaz ay­la­rın­da 25 derece olu­yor. Dü­şük nem ora­nı ve rüz­gar sa­ye­sin­de yaz gün­le­ri ne kadar sıcak olursa olsun, bu­nal­tı­cı geçmiyor.

Rüz­gar­lı Ada­nın Ni­met­le­ri

Gök­çea­da, rüz­ga­rın ne­re­dey­se hiç dur­ma­dı­ğı bir yer. Do­la­yı­sıy­la bu­ra­da ya­şa­mı rüz­gar şe­kil­len­di­ri­yor. Ada­yı sev­mek için rüz­ga­rı da sevmek ge­re­ki­yor...

Bir adada olmanın en avan­taj­lı ya­nlarından biri, rüz­gar ne ka­dar sert eser­se es­sin de­ni­ze gi­ri­le­bi­le­cek sa­kin bir koy bu­lu­na­bil­me­si. Bu­nun için yap­ma­nız ge­re­ken, rüz­ga­rın yö­nü­nü ta­yin et­mek. Rüz­gar ku­zey­den esi­yor­sa gü­ney­de­ki, gü­ney­den esi­yor­sa ku­zey­de­ki koy­lar denize girmek için uygun olu­yor.

Ya­zın çok sı­cak gün­le­rin­de Gök­çea­da kur­ta­rıl­mış böl­ge gi­bi. Rüz­ga­rın se­rin­le­ti­ci et­ki­si, bu­nal­ma­dan ta­til yap­ma im­ka­nı veriyor. Gök­çea­da yılda ortalama 300 gün esen rüz­ga­rı sa­ye­sin­de sörf açısından özel bir yer. Son yıl­lar­da dün­ya­nın çe­şit­li yer­le­rin­den sörf­cü­lerin adaya akın ettiği görülüyor.